hafif ingilizce tercümesi | hafif ingilizce sözlük anlamı | online tercüme





üniversite kursu ankara

light

  • İngilizce





hafif

  • Türkçe

Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı. - sıfat

Güç veya yorucu olmayan, kolay.

Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa.

Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek).

Kalınlığı veya yoğunluğu az olan.

Etkisi az olan, sert karşıtı.

Önemli olmayan.

Çok dik olmayan (sırt, yokuş).

Gücü az olan, belli belirsiz.

Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. - zarf

 


Örnek Cümle

Hafif bir iş.

Hafif bir kadın.

Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi.

S. F. Abasıyanık

Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi.

M. Ş. Esendal

Hafif bir içki.

Hafif bir ceza.

Hafif bir meyilden indik.

H. R. Gürpınar

Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz.

E. M. Karakurt

Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.




Online Tercümeler size  powerd by google translate  altyapısı ile sunulmaktadır.

 
 


Türkçe


İngilizce



Sorgu

Tercümesi

Dilinden
Diline

volan

flywheel

Kız

Girl

deneme sınavı

trial exam

egemen

dominant

Engelli

Disabled

Boran okula neden gelmedi

Why didn't Boran come to school?

sigaram bitti.

I ran out of cigarettes.

çaresiz

helpless

kemik

bone

İyi arabalar

Good cars

otokrasi

autocracy

paraşüt

parachute

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
tercumesi.com bir nerededir.com sitesidir.